İki yıl öncesinde facebook aracılığı ile bulduğum ortaokul arkadaşlarımla bazen onların evlerinde bazen de lokanta ve çaybahçelerinde buluşuyor eski günleri anmaya devam ediyoruz. Uzun zamandır onları evimde misafir etmeyi istiyordum fakat biraz iş biraz da rahatsızlıklar sözkonusu olunca davetimi ancak dün gerçekleştirebildim.
Güzel arkadaşlarım dün geldiler ve evimi şenlendirdiler. Sağolsunlar çiçekleri ve hediyeleriyle beni çok mahcup ettiler. Ben de elimden geldiğince onların memnun olacakları, beğeneceklerini umduğum dengeli bir mönü oluşturmaya çalıştım.
Bir ay kadar önce bahçemizdeki erguvan ağacının budanan dalları bu kez erguvan çiçekleri yerine makaronlara evsahipliği yaptılar.
Tuzlu çeşitlerde çok hamurişine kaçmadan sebzelerle yaptıklarıma ve salatalara yer verdim.
Salata olarak portakal çanakları içinde kereviz salatası, domates ve salatalıklardan oluşan bir salata vardı masamızda.
Hamurişi olarak yaptığım güneş poğaça şekliyle ve sunumuyla masada epey heybetli bir yer kapladı ve çok lezzetli bulundu.Bence tam istediğim gibi olmamıştı ama arkadaşlarım çok beğendiler.
Havuçlu, tavuklu terin çerkez tavuğuna benzetilse de içindeki malzeme benzerlikleri bu etkiyi yaptı diye düşünüyorum.
Geçen yıl Mersin yaylalarından gelen, kardeşimle birlikte orada hazırladığımız asma yapraklarıyla yaptığım zeytinyağlı dolma da çok beğenilerek yendi. Yaprakların tülbent gibi incecik ve damarsız oluşu ve üzerinden bir yıl geçmesine rağmen taze toplanmış gibi lezzetini koruyor olması hazırlama şeklimizle ilgili. (hazırlama şeklimizle ilgili bir iletiyi yaprakların çıktığı zamana saklıyorum)
Bol ıspanaklı ve pırasalı kiş bizim evde çok seviliyor. Misafirlerimin de beğeneceğini düşünerek onlar için pişirdim. Dün gelen ve bloğumdan henüz haberi olan arkadaşlarım bu tarifimi tartlar başlığı altında bulabilirler.
Su böreği de önceden anneciğimle birlikte hazırladığımız ve bugün için derin dondurucuda sakladığım bir başka çeşitti. Ellerine sağlık anneciğim. arkadaşlarım sana da çok teşekkür ettiler.
Çeri domateslerin içlerini biraz krem peynir, çok az süzme yoğurt, kıyılmış taze nane yaprakları ve cevizden oluşan bir içle doldurup üzerlerine de birer damla fesleğen yağı (sayfamda bulabilirsiniz) ile aromalandırdım.
Tatlılara gelince vişneli cupkekler, matcha çaylı-antep fıstık-_reçelli rulolar,
ve tabii ki limonlu, çikolatalı, fıstıklı, ahududulu makaronlar,
Ve, ve ve beğenilerini anlatacak kelimeleri bulamadıkları pasta ile finali yaptık. Bu pasta Avusturyanın meşhur pastası MALAKOF. Sofra ansiklopedisinin birbirinden güzel pastalarından biri olan yıllar önce nerdeyse her hafta yaptığım bu pasta öyle sevildi ki kağıtlar kalemler çıktı, tarifler alındı. Fakat ben bütün halinin fotoğrafını çekmeyi unuttuğum için bu dilimi paylaşmak durumunda kaldım. Dış süslemelerine yeterli zaman ayıramadım fakat lezzeti gerçekten de çok farklı bir pasta.
Bu peçete halkası da yıllar önce bu yemek takımına uygun olsun diye anneciğimin ördüğü bir model. Şu an Mersinde kardeşimin yanına misafirlikte olan anneciğime de buradan sevgilerimi gönderiyorum.
İlk olarak güneş poğaçanın tarifini paylaşacağım fakat sizleri sıkmak istemediğim için bir sonraki iletinin konusu olsun.
Güzel hafta sonları ve afiyet dileklerimle...
No comments:
Post a Comment